uyku eğitimi

uyku eğitimi

Bebeklerin gelişimi için uyku oldukça önemli bir olgudur. En az beslenme kadar kıymetli ve önem gösterilmesi gerekilen fiziksel ve fizyolojik bir ihtiyaçtır.

Çocuğun yaşına göre uykuya gereksinimi değişmektedir. Özellikle ilkokul öncesi çocuklarda uykunun önemi daha da fazladır.

Bebeklere uyku eğitimi verilmeli mi?

Her çocuğun ve bebeğin gelişimsel olarak farklılıkları olabileceğini ve uykunun çocuğun doğal bir ihtiyacı olduğunu göz önünde bulundurursak böyle bir eğitime gerek olmadığını söyleyebiliriz. Günümüzde “uyku eğitimi” adı altında yapılan uygulamalar çocuğa faydalı olmaktan çok zararlı olabilecek bir takım yanlış uygulamaları içermektedir.

Bir bebeğin ihtiyaç duymasına rağmen annesiyle temas etmeden uykuya dalması ya da ağladığında annesine ulaşamaması oldukça travmatik deneyimlerdir. Bir bebeğin böylesine uzun bir yalnızlık süreci yaşaması ruhsal patolojilere davetiye çıkarır. Bu eğitimi size aktaran kimseler bebeğin bu teknikler sayesinde bir süre ağlasa da uykuya geçebileceğini, dolayısıyla uyku konusunda bebeğin eğitilebileceğini iddia ederler. Aslında gerçekte olan uyku konusunda bebeğin eğitilmesi değil, bebeğin bakım verenine ulaşamayacağına dair bir ümitsizlik ve yoksunluk içinde uykuya dalmasıdır. Dolayısıyla bu tür teknikler psikolojik açıdan bebeklerde ve çocuklarda bağlanma sorunları yaratmaktadırlar.

Bebeğinizin Uykusunu Etkileyebilecek Fiziksel Faktörler Nelerdir?

  • Isı ve Sıcaklık: Uyku için ideal oda sıcaklığı 20-22 derece olmalıdır. Çocuğunuzun üzerinde kısa kollu bir üst onun üzerinde ise ince pamuklu bir tulum yeterlidir. Üzerine herhangi bir örtü örtülmemesi önerilmektedir. Bu çocuğunuzun terlemesine ve gece sık sık uyanmasına sebep olacaktır. Yaz aylarında geceleri oda sıcak oluyorsa klima kullanmaktan çekinmeyin ama doğru kullanmak önemlidir. Sık sık filtre temizliğini yapın ve klimanın bebeğinizin üzerine üflemediğinden emin olun.
  • Yastık: 2 yaşa kadar ise yastık ya da herhangi bir yükseltici kullanılmaması gerekir; ancak çocuğunuzun reflü ya da gastrit gibi problemleri varsa yatağının ön kısmını yükseltebilirsiniz.
  • Işık: Parlak ışık, uykuya geçiş hormonunu salgılatmamakta ve bu sebeple bebeğiniz ışıklı bir ortamda sağlıklı bir şekilde uyuyamamaktadır. Geceleri odanın olabildiğince karanlık olması gerekmektedir. Gündüzleri ise mümkün olduğunca perdelerle oluşturulmuş loş bir ortam olmalıdır. Çocuğunuzu emziriyorsanız içeri sızan hafif bir ışık olmasında sorun yoktur. Çocuğunuzu gündüz dışarıda uyutuyorsanız, arabasının üstüne bir ince bir örtü yerleştirebilirsiniz.

Uyku Düzeninde Karşılaşılabilecek Sorunlar Nelerdir?

Bebeklik döneminin sonrasındaki gelişim dönemlerinde çocuklar ilk bireyselleşme döneminin içinde hem uyku düzenlerinin yavaş yavaş değişmesi, hem de çevresel farkındalık ile bazı sorunlar yaşayabilirler. Bu sorunlara dair açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

Çocuğunuz Yalnız Uyuyamıyorsa…

Çocukların uykuya yalnız başlarına geçebilmeleri için kendi kendilerini sakinleştirebilmeleri ve güvende hissetmeleri önemlidir. Çocuğunuz kendi başına yatağında uykuya dalamıyorsa yalnız yatmakla ilgili kaygıları olabilir.

Bu kaygıların sebeplerini kısaca özetleyecek olursak;  ebeveynden ayrılma kaygısı, karanlık korkusu, ailede yaşanan stresli durumlar, gece kabusları, gece terörü vb. şeklinde sıralanabilir.

Böyle bir durumda çocuğunuz böyle bir durumda ise odasında bir süre çocuğunuza eşlik etmeli, odasında ve çok gerekli olursa yatağında sakinleşene kadar beklemeli, uyuduktan sonra odasından ayrılacağınızı ancak gece uyanırsa yardım isteyebileceği söylenebilir. Ebeveynin çocuğun yatağında sürekli olarak yatması çocuğun bireyselleşmesini engelleyecek ve mahremiyeti ile ilgili sıkıntılar oluşturacaktır.

Gece Terörü

Çocuğunuz uyuduktan yaklaşık 1-2 saat içerisinde uyanıyor, tüm çabalarınıza rağmen sakinleşmiyor ve uykuya dalmıyorsa gece terörü yaşıyor demektir. Bu süreç 5-15 dk sürebilir. 2-5 yaşları arasında görülür. Çocuğunuzun yorgunluk seviyesine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Gece geç yatma ve gündüz ayakta kalma süresinin uzaması bu durumu ortaya çıkarabilir. Çocuğunuzun yatma saatini ve eğer gündüzleri uyuyacağı bir yaş dilimindeyse gündüz uykularını düzenlemeniz sorunu ortadan kaldıracaktır. Çocuğunuz gece terörü yaşadığında uyanık gibi görünse de aslında uyku halindedir. Bu tip durumlarda çocuğunuzu kucağa almak, pışpışlamak ve sakinleştirmeye çalışmak hatalı davranışlardandır. Bu tip durumlarda en doğru davranış sakin kalmak ve bebeğinizin ani hareketlerine karşılık onun güvenliğini sağlamaktır.

Gündüz Uykusu

Çocuklar 2 yaş sonrası gündüz uykularına direnebilirler. Bu noktada çocuğunuz yeterince olgunlaştığı için mi, yoksa 2 yaş döneminde çocukların sıkça yaşadığı “uyku gerilemesi” durumu oluştuğu için mi bu direniş ortaya çıktı iyice anlamak gerekir. Kız çocuklarında 3 yaş, erkek çocuklarında ise 3,5 yaş sonrasına kadar gündüz uykuları devam etmelidir. Aksi halde çocuğunuz yorgunluk hissini fazla yaşayacağı için erken uyanma ya da gece uzun süreli uyanıp uykuya dalamama sorunları sıklıkla yaşanacaktır. Bu sebeple çocuğunuzun gündüz uykularına yeniden dönmesi için ona baskı yapmadan teşvik etmelisiniz. Yoğun baskı ve inatlaşma süreci uzatacaktır.

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz çözüm önerilerine rağmen çocuğunuzun bu problemin devam ediyorsa merkezimizden destek alabilir, çocuk psikoterapilerine dair detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Aysun EROL, Çocuk ve Ergen Psikoloğu, Psikoterapist;

Miray Sanan Çocuk ve Ergen Psikoloğu, Psikoterapist