Borderline Yapılanmanın Çevresel Sebepleri

Borderline Yapılanmanın Çevresel Sebepleri

Borderline yapılanmanın oluşması için gerekli olan şeylerden ilki duygusal hassasiyet, ikincisi ise duygu, düşünce ve deneyimleri geçersiz kılan bir çevredir. Geçersiz kılan çevre aslında kişinin büyüdüğü çevredir.

Hiçbir birey duygularını nasıl kontrol edeceğini bilerek doğmaz. Duyguları deneyimleme kapasitesiyle doğar ancak onlarla baş etme yeteneği doğuştan gelmez. Duyguları düzenleme becerisi ise büyürken öğrenilen bir süreçtir. Çevredeki insanlar bir biçimde kendi davranışlarıyla duygularla nasıl başa çıkılacağını gösterirler. Bazı aile üyeleri daha açık direktifler verirken bazıları bunu yapmayabilir. Daha az duygusal olan çocuklar daha az direktife ihtiyaç duyarken daha duygusal çocuklar ise duygularını düzenlemek için daha fazla direktife ihtiyaç duyabilirler. Farklı sebeplerden kaynaklı çocukların ihtiyacı olan biçimde tepki verilmeyebilir. Çocuğun verdiği tepkilerin yanlış, önemsiz veya patolojikmiş gibi değerlendirildiği bir ortam oluşabilir, bu ortam da geçersiz kılan çevre olarak tanımlanabilir. Örneğin; çocuğun karnının aç olduğunu söylemesi üzerine “aç değilsin, az önce yedin” ya da arkadaşıyla problem yaşadığını anlatan bir çocuğa “zaten onunla arkadaş olmana gerek yoktu” gibi ifadelerle yanıtlar veriliyor olması bu noktaları açıklıkla tanımlayabilir. Geçersiz ya da uygun olmayan çevre tanımını yapabilmek için de bu durumların tekrarlayıcı nitelikte ve çocuğun deneyimlerini yönlendiriyor olması gerekir.

Ebeveynler, çocuklarını suistimal eden, duyarsız değilken ve onlar için iyi şeyler isterken farkında olmadan da bu çevrenin oluşmasına sebep olabilirler. Ebeveynler çocuklarına göre çok daha az duygusal olabilir ve çocuklarının ihtiyaçlarını anlamayabilirler. Ayrıca okul da bu çevrenin oluşmasında diğer önemli faktörlerden biridir çünkü özellikle öğrenme sürecinde kendine güvenen, özerk bir bireyin yetişmesi için öğretmeninin, ihtiyaçlarını fark eden bir tutumda olması gerekir.

Geçersiz kılan çevre, anne babanın eksik olduğu bir çevre de olabilir. Bu eksiklik bazen gönüllü bazen de hayat şartlarından kaynaklı zorunlu da olabilir. Borderline yapılanmadaki insanlar ise çocukluk deneyimlerinde ona model olabilecek biri yoksa duygularını düzenlemeyi öğrenemezler.

Elbette en geçersiz kılan çevre, şüphesiz çocuğun cinsel istismara uğradığı çevredir. Çocuk, bu durumun sezgisel olarak yanlış olduğunu bilse de çeşitli tehditlere maruz bırakılabilir. Borderline yapılanmaya sahip olan her bireyin cinsel istismara uğramadığı bilinse de yapılan araştırmalarda %40-75 arasında çocukluk deneyimlerinde cinsel istismara maruz kaldıkları, %25-75 oranında ise fiziksel şiddete maruz kaldıkları bulunmuştur. Bu süreçlerle ilgili daha yıkıcı olan ise çocuğun ailesi ile bu durumu paylaştığında umursamaması ya da ilgi almak için yalan söylediğini düşünmesi olabilmektedir.

Diğer geçersiz kılan çevre ise çocukların fiziksel ya da duygusal olarak istismara uğradığı, ebeveynlerin madde kullanımının olması ya da suç içeren davranışlarının bulunması olabilmektedir. Böyle süreçlerde genellikle çocuğun deneyimleri cezalandırılabilmekte ve küçümsenebilmektedir. “Ağlamanı bitir, yoksa sana gerçekçi bir sebep oluştururum” gibi sözcüklere maruz kalan çocuğun ise içsel deneyimi olumsuzlanır ve kendi duygularına güvenmemeyi öğrenir. Büyüdüğünde de benzer biçimde bu duygulara güvenmeme ya da yok sayma eğiliminde olabilir.

Duygusal Olarak Hassas Çocuk, Çevresini Etkiler

Borderline yapılanmanın oluşması için biyolojik olarak yüksek seviyede duyguların olması ve cezalandıran, çocuğun içsel tecrübelerini hafife alan ve duygularını düzenlemeyi öğretmeyen geçersiz kılan bir çevre gereklidir. Peki ya sevdiğiniz birisi bu yapılanmalara sahipse?

  1. Öncelikle yaşadığı durumla ilgili kendisine “ne olduğunu” sormak
  2. Aktif biçimde dinlemek itiraz edip yargılamadan anlamaya çalışmak
  3. Anlaşılabilir olan mantıklı ve kendinizle de ilişkilendirilebilir bir şeyi bulup söylemek
  4. Problemi çözmeyi hedeflemeden yalnızca yanında olarak yapabileceğiniz bir şey olup olmadığını sormak
  5. Bunu istemezse biraz zaman vermek ve bu duygunun hızlıca geçmediğini unutmamak

Süreci deneyimlerken faydalanabileceğiniz öneriler arasında olabilir.

Bu konu hakkında nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız veya uyguladığınız yöntemler işe yaramıyorsa bireysel psikoterapi hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir, merkezimizden randevu almak için buradan bizlere erişebilirsiniz.

Nuray Şener

Klinik Psikolog/Psikoterapist