Cinsel isteksizlik, bireylerde yeteri kadar cinsel uyaranın varlığına rağmen cinsellik ile ilgili her türlü
aktivitelerden, düşünce ve fantezilerden uzaklaşma sorunu olarak tanımlanabilir.
Cinsel İsteksizlik Türleri Nelerdir?
Birincil ve ikincil tip olmak üzere ikiye ayrılır. Birincil tip bireyin ergenlik çağından beridir süregelen türü iken; ikincil tip bireyde önceden cinsel istek sorunu olmamasına rağmen sonradan ortaya çıkmış cinsel istek sorunu şeklindedir.
Cinsel isteksizliğin sebepleri nelerdir?
Cinsel isteksizliğin birçok fiziksel sebebi (aşırı alkol tüketimi, sigara ve madde bağımlılıkları, aşırı kilo, hipotiroidi, şeker hastalığı, depresyon ve antidepresan ilaç kullanımı, böbrek, karaciğer ve kalp yetmezliği, hormonal değişimler, nörolojik hastalıklar, kronik hastalıkların varlığı, geçirilen ürolojik ameliyatlar, yaş faktörü vb. gibi) olsa da bizler bu yazımızda cinsel isteksizliğin psikolojik sebepleri üzerinde duracağız.
Cinsel isteksizlik, özellikle çiftlerin terapiye en çok başvurduğu problemlerden bir tanesidir. Bazen tek tarafın bazen de her iki tarafın cinsellikle ilgili isteksizlik yaşadığı durumlarla karşılaşabilmekteyiz.
Cinsel isteksizlik; başka sorunlarla en çok karıştırılabilen problemlerin başında gelmektedir. Bunun sebebi cinsel isteksizliğin bir sebep değil aslında yaşanan birçok sorunun bir sonucu olmasıdır.
Cinsel isteksizliğin nedenlerine bakacak olursak; öncelikli olarak bu nedenleri bireysel sebepler ve çift sürecinden kaynaklı (ilişkisel) sebepler olarak ikiye ayırabiliriz.
Bireysel sebepler: Cinsel isteksizlik ile sonuçlanan bireysel nedenlerin başında büyük bir yüzde ile depresyon gelmektedir; çünkü depresyon genel bir isteksizlik halidir. Kişi sadece cinselliğe karşı değil günlük hayattaki birçok aktiviteye karşı da isteksizlik hisseder. Depresyonu takip eden diğer nedenlere bakacak olursak; özellikle cinsellikle ilgili korku ve kaygılara da büyük bir oran verebiliriz. Kişi cinselliğin kendisine dair bir kaygı yaşıyorsa; kendisini büyük oranda cinsellikten uzak tutmak isteyecek, bu da karşımıza isteksizlik olarak çıkacaktır. Bir diğer üçüncü büyük sebep ise kişinin bireysel geçmişinde travmatik bir anının varlığıdır. Kişinin geçmişinde taciz, tecavüz gibi ya da bunlardan bağımsız başka bir travmatik yaşam öyküsü varsa bu da karşımıza cinsel isteksizlik olarak çıkabilir. Cinsel isteksizlikle karıştırılabilen bireysel nedenlerin bir diğeri de; cinsel uyarım bozukluğudur. Kişi özellikle cinsel olarak uyarımla ilgili bir sorun yaşadığında, yaşanılan her deneme haz alınamayan bir tecrübe olarak kayıtlara geçmektedir. Keyif alınamayan ya da kişinin uyarım yaşamadığı deneyimlerinin üst üste gelmesi de bir süre sonra kişiyi cinsellikten uzak tutan sebeplerden birisi olacaktır. Doğal olarak kişi keyif almadığı bir eylemi ya da aktiviteyi bir sonraki sefer yapmak istemeyecektir. Bu süreç de karşımıza cinsel isteksizlik olarak çıkacaktır.
Çift sürecinden kaynaklı (ilişkisel) sebepler: Çift sürecinden kaynaklı sebeplere bakacak olursak buradaki en büyük mesele çiftin ilişkisinin nasıl olduğudur. Eğer çift halihazırda çatışmalı veya tartışmalı bir ilişki yaşıyorsa ya da çiftin duygusal olarak çok sıcak bir ilişkisi yoksa, çift birlikte vakit geçirmeyle ilgili sorunlar yaşıyorsa; bunların her birisi karşımıza cinsel isteksizlik olarak çıkacaktır. Sağlıklı ve doyurucu bir cinsellik için önce sağlıklı ve sıcak bir çift ilişkisine ihtiyacımız vardır. Çiftin ilişkisindeki çatışmalar kişileri birbirlerinden uzaklaştıracak, ilişkiyle ilgili daha olumsuz duygu ve düşüncelere sahip olmasına yol açacak, bu da doğal olarak cinselliğe yansıyacaktır. Diğer yandan çiftin cinsellikle ilgili konuşmamaları, birbirleriyle paylaşımda bulunmamaları da cinsel isteksizliği etkileyen bir diğer unsurdur.
Unutmayın ki cinsellik; günlük hayatınızın izdüşümüdür. Sizler günlük hayatınızda ne yaşarsanız cinsellikte de karşınıza o çıkacaktır.
Cinsel isteksizlik gibi bir sorunla karşı karşıya iseniz cinsel terapilerle ilgili detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir, terapi desteği almak içinse merkezimizden randevu alabilirsiniz.