Ertelemek

Ertelemek

İşinizle ilgili rapor hazırlamanız gerekiyordu ama siz kendinizi arkadaşınızla telefonla konuşurken, instagram’da video izlerken veya öylece oturmuş uzaklara bakarken buldunuz. Belki de yorgunsunuzdur ya da uykunuz gelmiştir. En iyisi gidip biraz uyumak ya da belki acıktınız. Evet evet, bir şeyler yiyin ve biraz dinlenin. Yarın raporu yazmak için dolu dolu bir gününüz olacak.

Ertesi gün elinizde olmayan sebeplerden raporunuzu yine hazırlayamadınız. Olsun, sorun değil. Nasılsa daha vakit var. Ertesi gün yaparsınız.

‘’Biraz evi toparlayayım sonra…’’

‘’Alışverişten sonra…’’

‘’Bir duş alayım sonra…’’

Erteleme kendimiz için olumsuz sonuçları olacağını bilmemize rağmen sergilediğimiz bir geciktirme davranışıdır. Aslında o raporu hazırlamayı ertelerken geçirdiğimiz süre boyunca kendimizi pek de huzurlu hissetmeyiz ve sürenin git gide daralacağını bildiğimiz için sonunda yaşayacağımız stresin farkındayızdır. Erteleme davranışını tembellikten ayırt etmemizi sağlayan nokta budur. O eylemden kaçınırken huzursuz hissederiz veya sonuçlarının bizim için olumsuz olacağının farkında oluruz. Ama yine de erteleriz. Peki neden?

Erteleme bir karakter sorunu veya kişilik özelliği değildir, belirli görevlerin yarattığı yoğun ve zor duygulardan kaçış mekanizmasıdır. O halde ertelemenin, bir zaman yönetimi veya organize olma sorunu olmadığını, bir duygu düzenleme sorunu olduğunu söyleyebiliriz.

Yapmak istediğim halde yapmaktan kaçındığım o işe karşı hissettiğim duygu nedir?

İşte erteleme davranışıma mercek tutacak sihirli soru bu. Bunu yapmak, o bilgisayarın başına oturmak bana ne hissettiriyor? Kaygı mı? Belki de yanlış yapacağımdan korkuyorumdur ya da başarısız olacağımdan. Belki bu işi yapmak istediğimi düşünürken, içimden başka bir ses bunun benim görevim olmadığını söylüyordur. Yani yapmak istediğim o işten kaçınmak veya bir an önce oturup onu yapmaya başlamayı amaçlamak yerine önce o işin bende yarattığı his üzerine düşünmeliyim.

Psikoterapi sürecinde ertelemeyi konuşurken önce ertelemeye neden olan duygu ve düşüncelerin ne olduğunu tespit etmek isteriz. Üzerine çalışacağımız duygu ertelemenin altında yatan bir yetersizlik düşüncesi, bir başarısızlık korkusu, bastırılmış öfke veya tam olarak anlamlandıramadığınız benzer bir duygu olacaktır. Öncelikle ertelemenin altında yatan olumsuz ruh halini yönetmeyi öğrenmemiz gerekir.

Erteleme davranışının sonucunun benim için olumsuz sonuçlanacağını biliyorum. Bilmeme rağmen neden bununla baş edemiyorum?

Bu sorunun cevabı insan doğası ile alakalıdır. İnsan beyninin bir bölümü daha yakınındaki tehdit duygusunu kendisinden uzaklaştırmaya dönük olarak programlanmıştır. Yani yakın gelecekte o işi ertelemenin sonucunda öngördüğümüz zorlanmayı entelektüel olarak biliriz. Ancak beynimizin korku merkezi amigdala için şu anda hissettiği uzaklaştırmak daha önceliklidir.

Yani ilkel zihnimiz miyoptur, bizi her zaman kısa vadeli rahatlamaya yönlendirir. Miyopinin uzağı görememesi gibi daha sonrasında yaşanacak olumsuz duyguyu hissedemez. Bunu ancak düşünen beynimiz hissedebilir.

Dolayısıyla neden ertelediğimiz sorusu üzerine sadece düşünmek dahi, bizi kısa süreli rahatlatmayı amaçlayan amigdalayı geri plana alarak, düşünen beynimizi harekete geçirir.

Kendimize karşı daha sabırlı ve anlayışlı olmalıyız.

Araştırmalar enteresan bir paradoksa işaret ediyor: erteleme davranışı sonucunda kendimize olan kızgınlığımız daha fazla ertelememize sebep oluyor. Halbuki; sahip olduğumuz bir davranışını değiştirmeye niyetlenmek ve onu dönüştürmemiz süreçtir. Psikoterapi sürecinde iyileştirmek istediğimiz duygulardan birisi de beklentinizi karşılamadığınız için kendinize hissettiğiniz kızgınlığınızdır. Sizin ertelemenizin dinamiği karar verdiğiniz anda hemen dönüştürebileceğiniz basit bir döngü olmayabilir. Bu duygularla baş edebilmeniz için psikoterapistiniz erteleme karşısında kendinize olan kızgınlık hissi yerine anlayışı ve öz şefkati yerleştirmeyi hedefler.

Hala ertelediğinize göre demek ki hala yönetemediğiniz zor bir duygu veya duygular var. Bizim için mutlaka anlamlı bir nedeni vardır.

Bu konu hakkında nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız veya uyguladığınız yöntemler işe yaramıyorsa bireysel psikoterapi hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir, merkezimizden randevu almak için buradan bizlere erişebilirsiniz.

Nazlı KALKAN

Bireysel/Çift/ Cinsel Sorunlar / Yazar