Hiç mutlu olduğunuz anlarda bile bir şeyin tamamlanmadığını veya o mutluluğun elinizden kayıp gideceğini düşünüyor musunuz? Bazen bazı duygulara karşı hissizleştiğinizi ya da bir türlü bağ kuramadığınızı fark ediyor olabilirsiniz.
Boşluk, tam da göğsünüzün ortasında olduğunu bildiğiniz ama bir türlü nasıl oluştuğunu anlamlandıramadığınız o his. Bu bir can sıkıntısı mı? Huzursuzluk mu? Adını koymak belki biraz güç olsa gerek. Ancak, nasıl tarif edersek edelim tüm gerçekliğiyle orada bulunan bir his. Boşluk, aslında bir duygu değil; duygunun olmaması durumu.
Hayatınız, hedefleriniz için bir yol çizerken yaşadığınız kafa karışıklıkları, motivasyon eksikliği ve belki de sadece yalnızlık duyguları boşlukta hissetmenize neden olabilir. Taşınma, boşanma, iş değişikliği ya da sevdiğiniz bir arkadaşınızla ilişkinizi sonlandırma gibi bir yaşam evresi bu duyguya sebep olabileceği gibi hayatınızın birçok alanında karşınıza çıkan bir duygu da olabilir.
Duyguların yeterince kabul edilmediği, yanıtlanmadığı ve onaylanmadığı bir evde büyüyen çocuklar, duyguların önemli olmadığını ya da kabul edilemez olduğu mesajını alabilirler. Duyguları görmezden gelmeyi öğrenirler, duygularından koparlar ve böylece uyum sağlayan olurlar. Kişi yetişkin olduğunda ise kopuk hissedebilir.
Çoğunlukla boşluk hissine sahipseniz;
- Kişinin kendisiyle olan temasını kaybetmesi zaman zaman boşluk hissi yaratabileceği gibi, içgörüsünün yeterli olmaması bu hissi kalıcı hale getirebilir. Kişinin hedeflerini belirleyememesi ya da bir hayale sahip olmaması da bu hisse neden olabilir.
- Uzun süredir farkına varamadığınız, anlamlandırıp dile dökemediğiniz duygular farklı bir biçimde şekillenebilir. Özellikle geçmiş yaşamdaki zorlu deneyimler, travmatik yaşantılar ve çözümlenmemiş işler boşlukta hissetmenize sebep olabilir.
- Boşlukta hissetmenin diğer önemli belirleyicilerinden biri de kişinin kendi ihtiyaçlarını öncelememesi olabilir. “Aman o mutlu olsun, ben onun mutluluğuyla mutlu olurum” diyen seslerin çokça olması, kişinin kendi ihtiyaçlarını uzun süredir ötelediğini düşündürebilir. Bu durum da beraberinde boşluk hissini getirebilir.
- Özellikle dinlenmediğinizi, anlaşılmadığınızı hissettiğiniz, etrafınızda onlarca kişinin olduğu deneyimlerin içinde bulunduğunuz ama o anda olmadığınızı fark ettiğiniz durumlar da boşluk hissini beraberinde getirebilir. Bu sebeple ilişkilerin kalitesi boşluk hissinin ortaya çıkmasında oldukça etkilidir.
Boşluk hissini anlamak için kendinize “kendimi yargılıyor ya da diğerleriyle kıyaslıyor muyum?”, “yalnızca başkalarının duygu ve ihtiyaçlarına mı odaklanıyorum?”, “kendime diğerlerine gösterdiğim gibi şefkatli miyim?” sorularını sorarak başlayabilirsiniz.
Boşluk hissini anlamak, nereden kaynaklandığını keşfetmek oldukça önemli bir adımdır. Anlamaya çalışırken kendinize karşı şefkatli olmayı ihmal etmeden duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı tanımaya başlayabilirsiniz.
Bu konu hakkında nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız veya uyguladığınız yöntemler işe yaramıyorsa bireysel psikoterapi hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir, merkezimizden randevu almak için buradan bizlere erişebilirsiniz.