
Ruhsal Travma
Kişinin kendisinin veya sevdiklerinin ruhsal ve bedensel varlığını tehdit eden; aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olayların yol açtığı etkilere ruhsal travma diyoruz.
Örseleyici bir olayın sebep olduğu ruhsal yaralanmanın ilk günlerinde ortaya çıkan stres tepkileri “Akut Stres Tepkileridir”. Akut Stres Tepkileri; çaresizlik, yoğun korku ve dehşet duygusu, bunaltı, yeniden yaşama ve kaçınma belirtileri ile ortaya çıkan ruhsal bir durumdur. Travmayla karşılaşan kişilerde varoluşu tehdit edebilecek, ölüm tehlikesine sebep olan veya aşırı stresli durumlarda otomatik olarak verilen psikolojik ve fizyolojik savunma tepkisi, savaş-kaç-don tepkisidir. Organizma bir fiziksel yaralanma sonrasında nasıl otomatik olarak harekete geçiyorsa ruhsal yaralanmalardan sonra da böyle bir hareketlenme söz konusu olur-“Savaşamadığında kaçmaya çalışır, kaçamadığında da donar.”
Travmanın akut döneminden sonra en sık görülebilecek iki durum; depresyon ve travma sonrası stres bozukluğudur.
Depresyonun en sık görülen belirtileri isteksizlik, halsizlik, moral bozukluğu, uyku ve iştah bozukluğu ve hayattan zevk alamamadır.
Travma sonrası stres bozukluğunda ise:
- Uyku bozuklukları, kâbuslar,
- Kendisini diken üstünde hissetme,
- Kolay irkilme,
- Çabuk sinirlenme,
- Başkaları beni anlayamaz hissi,
- Bir geleceği kalmadığı duygusu,
- Düşüncelerini belirli bir konuda yoğunlaştıramama,
- Olayla ilgili anıların rahatsız edici biçimde sık sık hatırlanması,
- Olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma görülür.
Belirtiler çoğu kişide travmayı izleyen günlerde görülür ve bir süre sonra kendiliğinden düzelebilir. Ancak kitlesel travmalardan etkilenen kişilerde aylarca, hatta yıllarca sürebilir. Travma ne kadar şiddetli yaşanmış ise ruhsal etkiler de o kadar fazla ve uzun süreli olur.
Geçmişte başka bir felaket yaşamış olanlar, aile problemleri olanlar, yakın geçmişinde kayıp yaşayanlar, sosyal bağları kuvvetli olmayanlar, psikososyal sıkıntılar yaşayanlar ya da kronik bir hastalığı olanlar, travmanın etkisini daha ağır şekilde yaşama riski olan gruplardır.
Her türlü toplumsal travma bizlerin iyi, güvenli ve yaşamaya değer bir dünyaya olan inancımızı zedeler ve bizi karmaşa ile baş başa bırakır. “Ne olduğunu anlamıyorum”, “Ne yapacağımı bilemiyorum”, “Herkes nerede?” gibi yalnızlık, belirsizlik ve çaresizlik reaksiyonları terör, savaş ve doğal afet gibi toplumsal travmalarda ortaya çıkan tepkilerdir.
Travmayla ilgili semptomlar bireyi hayat boyu etkileyebileceğinden; psikososyal desteğin zamanında ve etkin verilebilmesi, sorunların kronikleşmesini ve travma kökenli ruhsal bozuklukların gelişmesini engelleyebilir.
Bu konu hakkında nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız veya uyguladığınız yöntemler işe yaramıyorsa bireysel psikoterapi hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir, merkezimizden randevu almak için buradan bizlere erişebilirsiniz.