Çocuklar büyürken onlara yaşlarına uygun seçimler vermek oldukça önemlidir. Seçme şansı tanınan çocuklar güçlenir. Bunun nedeni belli bir oranda kontrol sahibi olmaya başlamalarıdır.
Bu güçle birlikte kendi davranışlarını düzenlemekte ve içselleştirmekte de daha başarılı hale gelirler. Seçim vermenin en önemli amaçlarından biri de çocukların dışardan bir uyarıya, dışsal bir güce ihtiyacı olmadan kendi kaynaklarına güvenmeyi sağlar. Anne babalar her zaman çocuklarına uyarı vermek için yanlarında olamayabilirler. Seçim verilmeyen çocuklar çoğu zaman “bir sorun olursa annem babam bunu çözer” ya da “kontrolü kaybedersem onlar beni durdururlar” gibi bir düşünme kalıbı oluşturabilirler. Ancak çocuklar için isteğimiz tam tersi; seçim vermenin gücünü tadarak kendi davranışlarının sorumluluklarını alabilmeleridir.
Seçim vermenin diğer bir önemli tarafı ise çocukların sorun çözme ve karar verme konusundaki becerilerini de desteklemesidir. Çocuklar seçim yapmayı deneyimledikçe yeterli ve yetenekli olduklarını keşfetmeye başlarlar. Aynı zamanda davranışlarının sorumluluklarını da almayı öğrenirler ve bu sayede kararlarını tartma fırsatı bulurlar. Bunlar yaşam boyu önemli olacak beceriler olacaktır.
Aynı zamanda seçim vermek çocuk ve ebeveyn ilişkisindeki güç mücadelelerini azaltır. Bu sayede ilişki güçlü kalır. Seçim verme yaklaşımda yetki hem çocukta hem de ebeveyndedir. Ebeveynin belirttiği seçenekler içerisinde seçim veren ve kararlarının sorumluluğunu yaşayan çocuk olacaktır.
Çocuklarınıza seçim verirken en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri ise yaşlarına uygun seçim vermektir. Küçük çocuklar için büyük seçimler vermek çok fazla sorumluluk olabilir, bu yüzden buna dikkat etmek önemlidir. Örneğin; 3 yaşındaki bir çocuk için “Parka giderken yeşil elbiseni mi yoksa sarı elbiseni mi giymek istersin?” oldukça yeterli olacaktır. Başka bir örnek olarak da çocuğunuzun o an televizyon izlemesini istemiyorsanız “Yemekten önce yapboz mu yapmayı yoksa boyama mı yapmayı seçersin?” gibi bir seçenek oluşturabilirsiniz. Çocuğunuzun en fazla iki tane kurabiye yemesini istediğiniz zamanlarda da şu şekilde bir seçenek sunabilirsiniz “Bir tane mi kurabiye yemeyi seçersin yoksa iki tane yemeyi mi seçersin?”.
Çocuklara seçim vermenin en güzel tarafı ise çocuğunuz o seçenekleri kabul etmediğinde seçimlere geri dönebilirsiniz. Diyelim ki yukarıdaki son örnekte çocuğunuz dört tane kurabiye yemek istediğini söyledi. Çok sakin, şefkatli ve net bir şekilde “biliyorum dört tane kurabiye yemek istiyorsun ancak bu seçimin bir parçası değil; ya bir tane kurabiye yemeyi seçebilirsin ya da iki tane kurabiye yemeyi seçebilirsin, seçim senin” demek doğru bir tutum olacaktır.
Özetle, iletişim dilinizdeki ufak değişiklikler ve seçim yöntemleriyle hem çocuğunuzu hem de ilişkinizi güçlü tutabilir ve çoğu durumu krize dönüşmeden çözümleyebilirsiniz.Bu konu hakkında nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız veya uyguladığınız yöntemler işe yaramıyorsa çocuk ve ailelere yönelik psikoterapi hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir, merkezimizden randevu almak için buradan bizlere erişebilirsiniz.
Uzman Klinik Psikolog Miray Akbala
Çocuk Psikoloğu