Ağlamanın İyileştirici Gücü

Ağlamanın İyileştirici Gücü

Ağlamanın İyileştirici Gücü – Çocukların ağlaması sanıldığı kadar kötü ve hemen susturulması gereken bir durum değildir. Tam tersi ağlamanın çocuklar için iyileştirici bir yanı vardır. Aynı gülmek, kahkaha atmak ve oyun oynamak gibi ağlamak çocuklarda rahatlatıcı bir dışa vurum sağlar.

Bu nedenle çocuklar ağlarken ağlama demek yerine destekleyici bir şekilde onu anladığınızı hissettirip yanında olmak önemlidir. Özellikle kriz anlarında ebeveynlerin çocuklarının ağlamalarını hemen susturmaya çalıştıklarını sıklıkla görürüz. O anlarda “Seni anlıyorum üzgünsün ya da kızgınsın” demek ve onu terk etmeden yanında olmak gerekir. Çocukları ağlarken yalnız bırakmamak hatta gerekirse temas kurmak gerekir. Sakinleşince yanıma gelirsin ya da burada düşün gibi yaklaşımlar çocuğun ebeveyne karşı daha da öfkeli hale gelmesine neden olabilir.

Çocuklar biz yetişkinler gibi duyguları hakkında kolaylıkla konuşamazlar ya da kendilerini ifade etmekte zorlanabilirler. Gün içerisinde hayal kırıklıkları, kızgınlıklar veya üzüntüler yaşayabilirler. Bu zor duygularla baş etmek çoğu zaman onlar için zordur ve yaşanan gerginlikleri azaltmaya ihtiyaç duyarlar. Bunun için de bazen bize sebepsiz gibi gözüken durumlarda ağlama krizlerine girebilirler. Örneğin; ayakkabısını giyemez ya da oyuncağının bir yerini takamaz ve bir anda ağlamaya başlayabilirler. Bu gibi durumlarda aslında bize duygusal olarak yardıma ihtiyaçları olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini anlatmak istiyor olabilirler.

Özellikle o anlardan sonra çocuğunuz sakinleşince ve keyifli olduğu bir anda yaşadığınız durumu muhakkak onunla konuşmalısınız. Duyguları hakkında farkındalık kazanmasını ve ebeveynleri tarafından anlaşıldığını hissetmesi oldukça önemlidir.

“Seni anlıyorum oyuncağı alamamak seni üzdü ama bugün oyuncak alma günümüz değildi. Nasıl hissettin o anda?”

“Bugün çok üzüldün, o an nasıl hissettin bana bunun resmini çizer misin?”

“Başka neler olduğunda bugün hissettiğin gibi hissediyorsun?”

Bu gibi sorular ve konuşmalar çocuklar için hem rahatlatıcıdır hem de kendisi ve duygularıyla ilgili farkındalık sahibi olmasını sağlar.

2 yaştan itibaren çocuğunuzla bu şekilde konuşmaya başlayabilirsiniz ve ne kadar erken bu diyaloglara hayatınızda yer verirseniz çocuğunuz o kadar rahat duygularını ifade edebiliyor olacaktır.

Ağlamanın birden çok çeşidi olabilir. Eğer çocuğunuz istediği bir şeyi yaptırmak için sürekli ağlıyorsa bu biraz daha sınırlarla ilgili bir konu olabilir. Sağlıklı sınır koyma ile ilgili önceki yazılarımıza göz atabilirsiniz.

Tüm önerdiklerimi deneyip hala daha sorununuza çözüm bulamadıysanız çocuk ve aile terapileri hakkında detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir randevu almak için merkezimizi arayabilirsiniz.

Uzman Klinik Psikolog Miray Akbala

Çocuk Psikoloğu