Anne ve çocuk arasında sağlıklı bir ilişkinin kaçınılmaz ön koşulu annenin içinde bulunduğu ruhsal yapılanmadır. Bebeğinin fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına sağlıklı bir şekilde karşılık verebilen anne çocuğu için güvenli bir bağlanma süreci içerisinde olacaktır.
Bion, doğduğu andan itibaren bebeğin içsel ve dışsal uyaranlar maruz kaldığını belirtir ve bu uyaranları “beta elementler” olarak isimlendirir. Beta elementler açlık, susuzluk gibi içten gelen uyaranlar olabileceği gibi ses, sıcak, soğuk gibi dışardan gelen rahatsız edici uyaranlar şeklinde de düşünülebilir. Bebekler ruhsal ve bedensel kapasiteleri gereği bu kaygı ve rahatsızlık yaratan uyaranlarla baş edemez. Beta elementler ancak bebek adına kapsayıcı bir annenin şefkatli ve sakin bir şekilde bu ihtiyaçları karşılaması halinde alfa uyarana yani tehdit içermeyen bir uyarana dönüşürler.
Annenin alfa işlevini yani kapsayıcılığını gerektiği gibi yerine getirebilmesi için bir düşlem kapasitesine (bebeğinin ihtiyaçlarını düşlemleyebilmesine) ihtiyacı vardır. “Çocuğum şu anda neye ihtiyaç duyuyor?”, “Onu huzursuz eden şey nedir?” gibi sorulara kolayca yanıtlar bulabilen ve bebeklerinin ihtiyaçlarına sakince yaklaşabilen anneler bebeklerinin beta elementlerini kolayca alfa elementine dönüştürebilen annelerdir. Anne bu ihtiyaçlar doğduğunda (örneğin; bebek ağlıyor) yoğun olarak kaygılanıyorsa ya da tamamen kayıtsız kalıyorsa bebek ruhsal kapasitesi gereği yaşadığı kaygıyı dindiremez, bir yerden sonra ya aşırı kayıtsız davranışlar sergiler (sürekli uyumak gibi) ya da bir türlü sakinleştirilemez (sürekli ağlama krizleri yaşamak gibi).
Annenin kapsayıcı işlevi ni yeteri kadar yerine getirebilmesi için öncelikle kendi duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını regüle edebilmesi (düzenleyebilmesi) gereklidir. Bu konuda sorun yaşamayan anne bebeğinin ihtiyaçlarına ve huzursuzluğuna karşılık sakin, şefkatli, dengeli ve güçlü kalabilmekte ve bu ihtiyaçları gerektiği gibi karşılayabilmektedir. Bu noktada zorlanan anneler ise genellikle kendi duygu ve davranışlarını düzenlemekte zorlanan ruhsal kapasitesi düşük, tolerans pencereleri dar bireylerdir.
Anne bebeğin betalarıyla yıkılıyorsa, dağılıyorsa orada bir alfa işlevinden yani kapsayıcı işlevden söz edemeyiz ve bu durumda bebek için dünya tehditlerle dolu, kötü ve baş edilemez bir yere dönüşmeye başlar.
Karşılaşılan klinik tablolarda özellikle kaygı bozukluğu, gelişimsel bozukluklar, özel öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ya da çeşitli davranış bozukluğuna sahip çocukların birçoğunun aile öyküsünde anne figürünün kapsayıcı işlevlerinin yetersiz oluşu göze çarpmaktadır. Ebeveynin çocuğun ihtiyaçlarını farkedememesi, anlamlandıramaması ve dönüştürememesi, çocuğun kaygılarının yatışamamasına, içsel gerilime ve bunun sonucu olarak da bazı psikopatolojik belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Güvenli bir bağlanma sürecinde annenin bebeğin ihtiyaçlarına sağlıklı bir şekilde yanıt vermeli; bebek büyüdükçe ve güçlendikçe zaman içerisinde kendisiyle bebeği arasına kısa süreli ayrılıklar koyabilmelidir. Bebek büyümesine rağmen ilk doğduğu günkü kadar yoğun şekilde ihtiyaçları karşılayan kaygılı bir anne de ya da doğduğu andan itibaren yoksunluk hissettirecek kadar kayıp bir anne de kapsayıcı işlevlerde yetersiz kalmaktadır.
Bu şekilde yetişen bebekler çocukluk yıllarında sakinleşebilmek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sürekli dış dünyaya bağımlı kalırlar. Kendi kendilerini sakinleştirmeleri ya da dış dünyadan bir uyaran olmaksızın kendi duygularını düzenleyebilmeleri mümkün değildir.
Sonuç olarak, anne ile çocuk arasındaki ilişkinin niteliği ve ebeveyn tutumları, çocuğun ruhsal ihtiyaçları ile karşılaşmıyorsa, çocukta kaygılara ve içsel bir çatışmaya yol açarak psikopatolojik belirtilere neden olacaktır. Bu sebeple anne ve çocuk arasındaki bağı ele almak, ebeveyn tutumlarını değerlendirmek, çocuktaki ilişkisel sorunların kaynaklarını anlayabilmek psikoterapi sürecinin odak noktasıdır.
Çocuk ve aile terapisi hizmetimiz hakkında detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir randevu almak için merkezimizi arayabilirsiniz.
Aysun Erol
Çocuk ve Ergen Psikoloğu