Bağlanma teorisiyle devrim yaratan John Bowbly çocukların dünyaya biyolojik olarak başkalarıyla bağ kurmak için geldiklerini ve bağ kurmanın bebeklerin hayatta kalmalarına yardımcı olacağını öne sürmüştür. Yaşamın ilk yıllarında bebek ve bakım veren kişi/anne arasında gelişmeye başlayan bu bağ, bakım verenin bebekteki sinyallere (ağlama, gülümseme gibi) karşı duyarlılığı, ihtiyaç duyulduğunda var olması, çocuğu duygusal olarak kabul etmesi ve olumlu tepkiler vermesiyle bakım veren kişi çocuk için güvenli bir liman olur. Çocuk güvenmeyi öğrenerek çevresini keşfetmeye başlar. Bowbly’ye göre bağlanma ilişkisinin kalitesi gelecekteki tüm sosyal ilişkiler için bir prototip görevi görür. Çocuğun yaşamının ilk yıllarında geliştirdiği bağlanma temellerinin yaşam boyu sürecek ilişkilerinin de temelini oluşturur. Güvenli bir ortamda büyüyen çocukların empati kurma yetenekleri gelişir, sosyal ve duygusal streslere karşı daha dirençli olurlar.
Ancak bu süreç sekteye uğradığında, çocuğun verdiği sinyallere bakım veren yetişkin tarafından yeterli düzeyde cevap verilmediğinde, bağlanma figürü ulaşılmaz olduğunda çocukta kaygı artar ve bebekle bakım veren arasında güvenli bir bağ gelişemez.
Çocukluktan itibaren beynimizde oluşan bağlanma sistemi bağlanma figürleriyle (ebeveyn, çocuk, partner) bağlantı kurmayı ve düzenlemeyi sağlar. Bağlanma sistemi tehdit altında olduğu zaman paniğe ve korkuya kapılırız. Bebeklerde sıklıkla gözlemlediğimiz anneden ayrılınca ağlama, kaygılanma davranışları aslında bağlanma sisteminin tehdit altında olduğu anlardır. Annesini yeniden gören bebek sakinleşir ve annesine tutunur. Bağlanma sisteminde sevdiklerimiz yanımızda olunca güvende olduğumuzu ve korunduğumuzu hissederiz. Sevdiğimiz kişiler bizim hayattaki sığınaklarımızdır.
Duygu Odaklı Çift Terapisinin geliştiricisi Dr. Suzan Johnson çiftler arasındaki tartışmalarının kaynağının çiftin arasındaki duygusal bağın kopuşu ve birbirlerinin yanında kendilerini güvende hissetmemelerinden kaynaklandığını söyler. Yaşadıkları sıkıntıların altında eşlerinden öğrenmek istedikleri şey aslında: “Sana güven duyabilir miyim? Senin için önemli miyim? Bana değer veriyor musun?” Bu soruların cevaplarını alamadıklarında taleplerini öfke ve çığlıklarla gösterirler. Bu çığlıkların aslında sevdiğiniz kişinin size yönelik duygusal yanıtlar vermesi ve güvenli bağ hissini yeniden oluşturmaya yönelik çağrılar olduğunu söyler.
Sevdiğimiz kişi yanıt verici olmadığında yalnızlık ve çaresizlik duygusuyla karşı karşıya kalırız. Güvenli ilişki yaşayan çiftler kısa zamanda birbirlerini yatıştırmayı bilirler. Bu duygular yok olur. Ancak arada ki duygusal bağın zayıf olduğu yıpranmış ilişkilerde güvenli bağı tekrar kurmak kolay olmayabilir. Çünkü uzun süredir bağlanma sistemimiz tehdit altında kalmıştır.
Yakınlığı kaybetme korkusu yaşayan çiftler bu durumla baş etmek için bazı stratejilere başvururlar. Suzan Johnson çiftlerin iki şeyden birini yaptığı söyler. “Ya partnerimizin bizi avutup rahatlatmasını sağlamak için talepkâr ve yapışkan hale geliriz ya kendimizi korumak için amacıyla geri çekilip bağlantıyı keseriz.” Bir süre işe yarayan bu stratejiler zamanla çiftler arasında ki bağın zayıflamasına ve güven duygusunun yitirilmesine neden olur. Kendi gündemleriyle meşgul olan eşler birbirlerinin ihtiyaçlarını fark edemezler. İlişki olumsuz bir döngünün içerisinde devam eder birbirlerine karşılık veremeyecek hale gelirler.
İlişkinizi bu döngü de hissediyorsanız profesyonel destek alarak bu olumsuz döngüyü ortadan kaldırabilir ve daha güvende hissettiğiniz bir ilişki yaratabilirsiniz. Araştırmalar güvenli duygusal bağı olan çiftlerin hayatın zorlukları ile daha kolay başa çıktıklarını söylemektedir.
Sevilen kişiyle güvenli bağ kurmak güçlendiricidir.
Eğer siz de bağlanma süreçleriniz hakkında destek almak isterseniz, çift ve evlilik terapileri hakkında detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir, merkezimizden destek alabilmek için buradan bizlere erişebilirsiniz.
Kaynak:
- Ck Yayınları; Sue Johnson, Bana Sıkıca Sarıl
- Agata Kitap; Amir Levine, Rachel Heller, Bağlanma
- Diyojen Yayınları; Dr. Stan Tatkin, Sevgi ile Bağlanma