Evlilikte Yapılan En Büyük Hatalar “Mahşerin 4 Atlısı”

Evlilikte Yapılan En Büyük Hatalar “Mahşerin 4 Atlısı” – Çatışma muhtemelen bir ilişkinin ömrü boyunca ilişkinin içerisinde yer alacaktır. Güçlü ilişkilerde de olumsuz duygulanımın yoğun olduğu ilişkilerde de çatışma vardır. Dolayısıyla çatışmanın varlığı ya da sıklığı bize bir ilişkinin güçlü olup olmadığı hakkında bilgi vermez. Güçlü ilişkileri diğerlerinden ayıran en önemli özellik çatışmanın nasıl yönetildiğidir.

Bir ilişkinin geleceğini tahmin edebilmek için asıl göstergemiz, ilişki içerisinde hakim olan duygunun negatif mi yoksa pozitif mi olduğudur.

Çatışma sırasında önemli olan sorunları değil, sorunun yarattığı ve çiftlerin hakkında tartıştıkları duyguyu çözümlemektir. Hedef; daimi sorunlarla çıkmaza girmek yerine, bu sorunlarla aktif biçimde başa çıkmayı sağlayan bir diyalog geliştirmektir.

Çıkmaza giren tartışma “Mahşerin Dört Atlısı” nı içerir.

ELEŞTİRİ

Eleştiri bir ilişkinin zarar görebileceği en büyük alanlardan birisidir. İlişkide bir şeyler yolunda gitmediğinde ya da herhangi bir durumla ilgili rahatsızlık duyulduğunda, en kolay çalınan kapı genellikle eleştiri olmaktadır. Peki neler eleştiriye girer diye bakacak olursak; aslında en genel tanımıyla ‘sen’ ile başlayan veya ‘……….sun’ ile biten bütün cümlelerin eleştiriye girdiğini söyleyebiliriz. Rahatsız olunan durumu veya hareketi anlatmak yerine karşı tarafın kendisini eleştirmeye başladığımızda sorunu çözümsüz kıldığımız gibi mahşerin 4 atlısının ilk adımını kolayca atmış bulunuru. Eleştirinin yoğunluğunu önceki tartışmaların onarımının veya telafisinin yapılmadığı durumlarda arttığını rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Bir ilişkide eleştiri varsa negatif duygulanımın ön planda olduğunu rahatça söyleyebiliriz.

SAVUNMA

Eğer bir ilişkide eleştiri varsa kaçınılmaz olarak karşımıza çıkacak ikinci atlı savunma olacaktır. Bu aşamadan sonrası karşılıklı atışmalar, üste çıkma çabaları, karşı tarafı susturma veya ezme çabaları olarak karşımıza çıkacaktır. Dolayısıyla yaşanan sorunun ya da problemin çözümsüz kılındığı aşama eleştiri ve savunma döngüsünün ortaya çıkmasıyla başlamaktadır. Peki savunma davranışları içerisine neler girer diye bakacak olursak; aslında birbirinden farklı yaklaşık 70 savunma türünün olduğundan bahsedebiliriz. Bunların bir kısmı karşı saldırı, bir kısmı sorumluluğu karşı tarafa ya da duruma bağlama, bir kısmı ise niyet farklılığına odaklanmak olarak karşımıza çıkmaktadır. Eleştiri karşısında ortaya konulan her savunma negatif duygulanımı arttıran bir başka unsurdur.

AŞAĞILAMA

Aşağılama boşanmanın en büyük yordayıcısıdır. Üstelik ilişkiler içerisinde düzelmesi diğer atlılara oranla çok daha fazla zaman almaktadır; çünkü ilişkilerdeki temel kültürün değişmesi gerekmektedir. Aşağılama davranışları içerisinde neler girer diye baktığımızda; tabii ki ilk sıraya akıllara ilk gelen hakaretleri koyabiliriz. Peki aşağılama sadece sözel olarak hakaret edildiğinde ortaya çıkan bir davranış mıdır? Cevap: Hayır. Aşağılamanın büyük bir bölümü beden dili ile yapılmaktadır. Tek taraflı, sağa yatık gülümseme, gözleri devirme, saçları savurma gibi davranışların birer aşağılama yöntemi olduğunu söyleyebiliriz. Diğer yandan zaman zaman mizah veya yapılan espriler de örtük olarak aşağılama içermektedir. Ancak hiç farklında olmadan yapılan en büyük aşağılama yöntemi ‘akıl vermek’tir. Eğer karşı tarafın ihtiyacı ve talebi olmadığı halde onun problemlerini ya da yaşadığı sıkıntıları çözmeye çalışıyorsak özetle ona; ‘senin aklın bunu çözmeye yetmez, benimki seninkinden daha iyi’ demiş oluruz. Dolayısıyla aşağılama davranışları zamansal olarak da uzun yıllar kullanabildiğimiz davranışlar olduğundan durdurulması ve çözümlenmesi daha fazla zaman almaktadır.

DUVAR ÖRME

Duvar örme davranışı sanıldığı gibi küsmek değildir. Duvar örme fizyolojik bir reaksiyonumuzun sonucunda ortaya çıkmaktadır. Nabız hızımız 80’in üzerine çıkmaya başladığında biz duvar örmenin başladığını söyleyebilmekteyiz. Nabız 80’in üzerinde seyretmeye başladığında sistemsel olarak beynimizde bazı yetilerin kaybolmaya başladığını gözlemleyebiliriz. Bunların başında davranışlarımız üzerindeki kontrol gelmektedir. Davranışlarımız üzerindeki kontrolü kaybetmeye başladığımızda buna bağlı olarak ağzımızdan çıkanı kulağımızın duymadığı, öfkemizin kontrol edilemediği ve saldırganlık davranışlarımızın artabileceğinden bahsetmek çok da yanlış olmayacaktır. Bununla birlikte algılama kapasitemizde de belirgin bir düşme söz konusudur. Dolayısıyla hem ne yaptığımızı kontrol edemediğimiz gibi aynı zamanda da ne duyduğumuzdan da emin olamayız. Bunlara ek olarak muhakeme yeteneğimizin de kaybolmaya başladığından rahatlıkla söz edebiliriz.

Mahşerin dört atlısının ilişkideki varlığı negatif duygulanımın en büyük yaratıcısıdır. Dolayısıyla bir ilişkide mahşerin dört atlısı varsa boşanma yolunda hızla ilerliyor olabilir. Eğer sizin de ilişkinizde mahşerin dört atlısının var olduğunu düşünüyorsanız, çift ve evlilik terapileri hakkında detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir, merkezimizden destek alabilmek için buradan bizlere erişebilirsiniz.