
ah bu iki yaş
Çoğu anne babadan iki yaş döneminde sık sık duyarız; “çocuğum resmen değişti”, “beni asla dinlemiyor”, “sürekli ağlıyor”. Peki bu değişimin nedeni ne olabilir?
Bu yaşa kadar daha çok anne ya da babasına bağlı olan çocuklar, 2 yaş itibariyle anlatmaya, konuşmaya, yürümeye başladıkça aynı zamanda bağımsızlaşmaya da başlar. Yapabileceği her şeyi kendi yapmak ister. Bazı işler kendi yapmaya başlamışken, bazı işlerde de ona yardımcı olan bakım vereni engeller. Ayakkabısız gezmek istediği için giydirilmesine engel olur ya da yemek yemek istemediği zaman ağzını kapar. Kısaca bağımsız, aklına koyduğunu yapan anne babasına adeta kafa tutan bir çocuk olmuştur. “2 yaş sendromu” tabirini kullananlar olsa da ben bunu çok kullanma taraftarı değilim.
Çocuklar bu dönemde belli başlı becerileri kazanmaya başladıkça özgürleşirler. Anne babaları tarafından kısıtlandırıldıklarında da krizler ortaya çıkabilir. Çocukların engellendiklerinde yaptıkları ağlama, bağırma, vurma, çığlık atma, tepinme gibi tüm uygunsuz tepkilere kriz diyebiliriz. Örneğin sıklıkla karşılaştığımız uyku saatinde uyumak istememesi, markette istediklerinin alınmaması, yemekte sadece abur cubur yemek istemesi krizlere neden olabilecek durumlardan olabilir.
Krizlere Nasıl Yaklaşmalıyız?
Bir kriz anında başlıca yapmanız gereken ilk önce kendinizin sakin olması. Unutmayın siz sakin olmazsanız çocuğunuzun sakinleşmesini beklemeyin. Sonrasında ise net ve tutarlı bir şekilde kısıtlamanın gerekçesini anlatmak. Ancak bunu anlatırken detaylı, uzun cümlelerden kaçının. Kısa, öz ve anlayabileceği bir şekilde açıklama yapmanız yeterli olacaktır. Hiçbir zaman pazarlık yapmamanız ve tehdit etmemeniz gerekir. Bunun yanı sıra yeri geldiğinde esnek olabilmek ve anlayışlı olmak da oldukça önemli. Empatik ses tonunuz ve vücut dilinizde kriz anlarını yönetmek için dikkat etmeniz gereken noktalar.
Öfke krizleri çok ufak bir şeyden bile çıkabilir. Örneğin; çocuğunuz ona oyuncak almadığınız için vuruyor ve ağlayarak tepinmeye başlıyor. Alın size bir kriz! Sakin bir ses tonuyla “anlıyorum oyuncak almadığım için kızgınsın, ama ben vurmak için değilim” deyin. Çocuğunuzun sakinleşirken yanından ayrılmayın, ona iyi gelecek ne varsın yapın. Yapmamanız gereken en önemli şey o an nasihat vermeyin ya da neden yaptın gibi sorular sormayın. Sakinleştikten sonra bu konu hakkında onunla konuşabilirsiniz. “Biliyorum sen çok kızdın, kızdığımız zaman yastığa vurabiliriz ya da olduğumuz yerde zıplayabiliriz” gibi öfkesini nasıl kontrol edebileceği hakkında konuşabilirsiniz.
Çocukların ihtiyacı, ebeveynlerinin net ve aynı tutarlılıkta olduğu sevecen bir ortamdır.
Hangi Durumlarda Daha Sık Görülür?
Bazı çocuklar karakter olarak da inatçı olabilirler ya da isteklerini ertelemekte zorlanan dürtüsel çocuklar olabilir. Aynı şekilde sınırları olmayan çocuklarda krizler daha sık görülür. Çocuk eğer kriz çıkardıktan sonra istediğini elde edebileceğini bilirse en ufak şeyden bile kriz çıkarabilir. Çocuklar kadar anne baba tutumu da krizleri etkiler. Eğer ki anne baba çocuğa sınır koymamışsa, çocuğun her dediği ev içerisinde oluyorsa, çocuk büyürken kararlı, tutarlı ve disiplinli değilse bu krizler daha sık ve uzun sürer.
Evde sınırların olduğu sevgi dolu bir ortam varsa krizlerle de o kadar az karşılaşırız ve kontrol edilmesi daha kolay olur. Bu sayede anne baba da huzurlu olur ve çocukları ile olan iletişimleri güçlenir. Çocuklar ise kendilerini güvende hissettikleri ve mutlu bir ortamda büyürler.