Okul korkusu, okulların açıldığı şu günlerde sık sık terapi seanslarının başlıca konularından biri haline geldi. Ailelerin bu konuyla ilgili yaşadıkları zorlu sürece destek olabilmesi adına bu hafta “okul fobisi” konusunu inceleyeceğiz. Literatürde konumuz “okul fobisi” olarak geçse de bu korkunun çocuktaki temel kaynağı okul değil; “ayrılık kaygısı”dır. Bu çocuklar okulun ilk günlerinde, hatta aylar sonra bile ailelerinin yanlarından ayrılmasına karşı aşırı tepki gösterirler.
Okul fobisinin sebepleri nelerdir?
Çocuklar evlerindeki kadar konfora ve ilgi odağına okul ortamlarında sahip olmadıkları için kimi zaman okula adapte olmakta zorlanabilirler. Aslında okul çocuklar için sosyalleşip yeni beceriler kazanabilecekleri ve bireyselleşme sürecinde önemli bir adım atabilecekleri bir alan olmasına karşın “ayrılık anksiyetesi” şeklinde yaşanan bu durum hem minikler hem de aileleri için krize dönüşebilmekte. Bu krizi çözmekte çocukların ailelerine ise önemli görevler düşmekte.
Kimi aileler çocuklarını kendilerine bağımlı bir şekilde yetiştirebilmekte ve çocuğun kendisine olan güvenini zedeleyebilmekteler. Kaygılı çocuk yetiştirme stilindeki ebeveynler çocuklarının üstesinden gelebileceği noktalarda fazlaca müdahil bir tutum sergiliyorsa bağımlı çocuk oluşma ihtimali artar. Gene aynı süreçte çocuk, her istediğini yapan ve ona gevşek eğitim veren bir aileye sahipse okul fobisi kaçınılmaz olabilmektedir. Bunlarla birlikte yakın akrabaların kaybı, çocuğun anne babasının hastalığı, yeni kardeşin dünyaya gelmesi, sosyal becerilerindeki yetersizlik, okulu sevmeme, anne ve babasının ayrılığı gibi durumlarda da okul fobisi ortaya çıkabilmektedir.
Okul fobisi nasıl önlenir?
Çocuğun okula gitmek istememesinin altında yatan nedenleri araştırın. Bu gibi durumlarda aşırı tepki vermeyin. Aşırı koruyucu ve esnek tutumlardan kaçının. Çocuğun bağımlı olduğu ebeveyn yerine okula diğer ebeveynin götürmesi daha uygundur. Okula gitmediği için çocuğu suçlamayın, ona baskı yapmayın. Çocuğun okula gitmesi konusunda tüm aile üyeleri olarak kararlı ve tutarlı olmanız gereklidir. Okul fobisi olan çocukların annelerinin de okula gelmeleri ve çocuk kendini rahat hissedene kadar sınıfta kalmaları sağlanabilir. Çocuğun okulda kalma süresi kademeli olarak arttırılabilir. (örneğin, önce bir saat, sonra yarım gün, sonunda tam gün gibi)
Beraber sakince vakit geçirin
Okul sabahı çocuğunuzla biraz daha erken uyanıp huzurlu ve sakin bir hazırlık sürecine girin. Herhangi bir günmüş gibi davranın, panik halinde ya da gergin bir hava yaratmayın. Çünkü düzeninden çok farklı yeni düzenler geliştirmek ya da davranmak çocuğun kaygısını pekiştirecektir. Birlikte kahvaltı yapmak ve o esnada sohbet etmek, çocuğun endişesini azaltacaktır. Okul, yeni başlayan çocuklar için bir bilinmezliktir.
Bu bilinmezliği çocuğunuza okulun ya da öğretmenin de korkulacak bir şey olmadığını, okulla beraber ailesi ve ev düzenine dair bir kaybı olmayacağını net bir dille anlatın.
Çocuğun zihninde durumların oturmasının zaman alacağını unutmadan, sabırla süreci seyretmeye özen gösterin.
Özeline saygı duyun
Çocuğunuzun özeline saygı duyun, sizinle paylaştığı endişelerini arkadaşları ve öğretmenleri yanında anlatmayın. “Benim kızım/oğlum okuldan çok çekiniyor, sabah evden çıkmak istemedi” gibi olumsuz cümleleri onun yanında, sınıf arkadaşları ve öğretmenleri varken söylemeyin. Diğer türlü endişesini yalnızca kendisinin hissettiğini düşünebilir ve bunun sonucunda da daha zor adapte olur.
Diğer çocuklarla karşılaştırmayın
Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamak onun kendine olan güvenini ciddi oranda yitirmesine yol açar.
“Bak şu arkadaşın burada ne kadar mutlu!” gibi kıyaslayıcı sözler ve davranışlardan kaçınmanız gerekir. Ayrıca tek endişe duyan çocuğun kendisi olmadığını, birçok çocuğun bu durumu yaşayabileceğini izah edin. Kıyaslamaya gitmeniz, çocuğunuzun kendisini hatalı, yalnız ve suçlu hissetmesine ve olumsuz bir duygu durumunun içinde daha çok sıkışmasına sebep olacaktır.
Sert, despot ve negatif tutumlardan da kesinlikle kaçınmanız gerekiyor. Diğer türlü çocukta ortaya çıkan ayrılık kaygısı yoğunlaşacak, kendisinin sevilmediğini, değersiz olduğunu düşünmesine, saldırgan davranışlar geliştirmesine sebep olacaktır.
Endişelerinizi kontrol altına alın
Ebeveyn olarak kendi endişelerinizi kontrol altında tutmanız oldukça önemlidir. Okul süreci tüm aile için yeni bir düzen anlamına gelmekte ve ebeveynlerinde çocuklarından ayrılma ile onların okul uyumuna dair endişeler gelişebiliyor. Fakat bu kaygılarınızı çocuğunuza yansıtırsanız, sonrasında onun kaygıları için ne söylerseniz söyleyin, söylediklerinizin etkisiz olmasına ve kendi yaşadığı olumsuz duygu ve endişesinin artmasına sebep olur.
Sınıfta beklemeyin
Çocuğunuz sınıfta kalmanızı isterse, kalmayın.
Ebeveynlerin sınıfta kalması, çocukların okula uyumunu zorlaştırır. Eğer çocuğunuz çok zorlanıyorsa kademeli bir şekilde okula gidebilir (ilk gün 1 saat, 2.gün 2 saat, ertesi gün 3 saat gibi) Neden onunla beraber kalamayacağınızı net bir şekilde açıklayıp onu sınıfına bırakın. Çok tepki veriyorsa “Çıkışta seni almaya geleceğim”, “Yarım saat daha bahçede olacağım” gibi cümlelerle sakinleştirin.
Çocuğunuzun günün sonunda eve dönmeyeceği, hep orada kalacağına yönelik endişesi olabilir. Eve döneceğini, hep beraber yemek yenileceğini, oyunlar oynanacağını anlatın.
Eve dönme teklifini reddedin
Okul rutinini net bir şekilde saatleriyle birlikte açıklayın ve eve dönmek isterse kendi sorumluluklarınızdan örnekler vererek onun da belli saatlerde orada olması gerektiğini, çıkış zili çalınca eve döneceğini anlatın. Hastalık gibi sıra dışı durumlar dışında taviz vermeyin.
Sohbet edin ama sorgulamayın
Okulunun nasıl geçtiği ile ilgili sorular sorup sohbet edebilirsiniz ancak sorgulamamalısınız.
Çocuğunuz yeni bir uyum sürecinin içindeyken ve kendi dünyası için büyük bir değişim yaşıyorken bu durum onu endişelendirecektir. Onun anlatmak istedikleri kadarını anlatmasına izin verin.
Bir uzmana danışın
Çocuğunuzun okula uyum süreci çok zorlu geçiyor, sürekli ağlıyor, okulda ders ve oyun gruplarında aşırı huysuzluk gösteriyor ya da tam tersi aşırı çekingen kalıyor, alt ıslatma, dışkı kaçırma, yemek/uyku problemleri, tırnak yeme, gibi sorunlar yaşıyorsa, merkezimize bağlantıdan ulaşabilir, çocuk ve aile terapisi hizmetlerimizle ilgili detaylı bilgiye buradan erişebilirsiniz.
Aysun EROL
Çocuk ve Ergen Psikoloğu, Psikoterapist